23 Ocak 2016 Cumartesi

Kitap Yorumu: Büyünün Rengi

Çok manyak bir kitaptı! Böyle eğlenceli bir kitap okumayalı çok olmuş aslında onu fark ettim.
Biraz elimde süründü. Başladım, geri bıraktım. Başladım, okuyamadığım döneme denk geldi. Sonunda dedim yeter ve 4 günde bitirdim, sınav dönemiydi çünkü. Benden çok çekti anlayacağınız :D
Ama bu bir kenara, boş bir zamanda başlanmalı. Başlangıç kitabı olduğu için oluşturduğu dünya hakkında fazla bilgi veriyor. Haliyle aklınız karışıyor. Kitaba geçecek olursam.


Sürekli İkiçiçek, Rincewind ve sandıkla koştum durdum ya. Bir dakika rahat durmadılar. Şimdi ne olacak, yine İkiçiçek neye bulaştı deyip durdum. Öncellikle olay büyük kaplumbağa A'Tuin'in sırtında taşıdığı dört büyük filin taşıdığı DiskDünya'da geçiyor. :D
Karışık biraz, kabul. Hala oraları karıştırıyorum ama seri ilerledikçe o da oturur büyük ihtimalle.
Tabi DiskDünya hala bazı şeylere cevap verebilmiş değil. Bunu dünyanın düz mü yuvarlak mı tartışmasına benzetebilirsiniz. :D A'Tuin ve dört fil biliniyor ama kenarlar hakkında ya da aşağısı hakkında bildikleri yok. Araştırıyorlar tabi. Kitabın arkasında bu harita mevcut.


Öncelikle Rincewind büyücülerin yüz karası. :D Okuldan atılmış ve bildiği tek bir büyü var. O da büyük 8 büyüden bir tanesi. Tabi bu büyü onun zihnine saklandığı için ve Rincewind da onu serbest bırakamadığı için hangi büyü olduğunu bilmiyorlar.
Bu da işi daha tehlikeli bir hale sokuyor çünkü 8 büyü ayrı ayrı çok büyük büyüler. Neyse kurguya dönersek eğer;
Her şey İkiçiçek'in macera arayışı içinde Kahverengi Adalar'a gelmesiyle başlıyor.
Çünkü burada büyücüsü, sahtekarı, dilencisi, hancısı, eşkıyası, kahramanı ne ararsanız var. Namı da Karşıağırlık Kıtası'na kadar gitmiş. İkiçiçek de emekli olur olmaz buraya geliyor.
Tabi para birimi farklı. İkiçiçek cebi dolusu altınla geliyor ama zavallım sanıyor ki burada cebindeki parası o kadar da değerli değil. Hatta sürekli Rincewind'a 'Ona bu kadar az para vererek onu gücendirmiyorum değil mi?' diye sorup duruyor. :D
Tabi Rincewind ile tanışmadan önce gemiden inip de güvertede kendini gösterdiği zaman bütün düzenbazlar geçiyor iş başına.
İkiçiçek onların dilini bilmediği için sihirli bir kitaptan yardım alıyor derken bir dilenci sayesinde Patlak Davul'a geliyor. Burası bir han ve bu han kısmında da çok eğlendim ya. Olmazsa olmaz han kavgaları özellikle :D
Tabi Rincewind olaya dahil oluyor da İkiçiçek'i ilk gün ölümden kurtarıyor derken İkiçiçek Rincewind'a kendisinin rehberi olmasını teklif ediyor. Her gün bir altın. Tabi hala parayı yetersiz görüyor. :D Ya İkiçiçek o kadar saf ki sevmemeniz elde değil.
Tabi en büyük olay ise ayaklı sandık! Sahibinin peşinden bir dakika ayrılmayan, ayrı kalsalar bile bir köpek edasıyla sahibini bulan bu sandık, İkiçiek'in eşyalarını taşıyor. Tabi yanına tehdit edici hiçbir yaratığı yaklaştırmama gibi de bir özelliği var.


Bahsedecek ne çok şey var ya hu! Sayfa sayısı az ama dolu dolu her şey.
Bir de sürekli Rincewind'ın peşini bırakmayan ölüm var. Oralarda çok eğlendim ya! 'Gel Rincewind, bırak kendini. Hiç acımayacak!' :D Yangın, hırsızla maceraları, tapınakta yaşadıkları, ejderhalarla sınavları, kenara düşmeleri ve daha birçok şey. Tabi bir de tanrılar var. Ki onlar da normal değil. Okuduğum kitaplardan farklı, gerçekten karakterler ayrı ayrı çatlak!
Ama tam olarak oturması için bir kez daha okunması gereken bir kitap diye düşünüyorum.
Serinin sanırım 40 kitabı vardı. Tabi seri içerisinde seri yapmış yazar. İthaki'den gördük ilk bu kitapları ama DeliDolu aldı şimdi. İthaki'den daha iyi diyebilirim kalite olarak. Bu arada çok üzülerek söylüyorum ki Terry Pratchett geçen sene vefat etmiş ve haliyle bu seri de devam etmeyecek. Yani zaten yeterince kitabı mevcut ama tam anlamıyla bir sonu olmayacak. Kızı da devam ettirmeyecekmiş. Bir de filmi var ama henüz izlemedim. Bütçe kısıtlı ve tv için çekilmiş sinema için değil. O yüzden biraz vasat duruyor :D Ama dediğim gibi izlemedim.
Neyse keyifli okumalar diliyorum! :)

"Sizden o kadar korkuyorum ki omurgam pelteye döndü, ama şu anda dehşetten sarhoş durumdayım. Demek istediğim, dehşetimi aştığım zaman, sizden doğru düzgün korkma fırsatı da bulabileceğim." (sy. 11)

4.8

20 yorum:

  1. aa ben duydum bu kıtabı delırıyorum ne zamandır adı neydı dıye oh be buldum sonunda yazarın adı aklımda peticiha diye kalmış bulmam zorlastı :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahaha hadi bakalım sen de sevecek misin, yalnız başlangıç kitabı olduğu için anlattıkları biraz zorluyor oralarda çok sıkılmazsın umarım :D

      Sil
  2. off kalem gece gece kahkaha atmama vesile oldun. o sondaki nasıl bir repliktir öyle. :D okudukça gülümseyip duruyorum. bir de biliyor musun, daha yarım saat evvel kitapyurdundan fantastik kitap serilerine bakıyordum, fablehaven'ın dördüncü kitabıyla, ejderha kemikleri serisine göz atıyordum (kısaca bu tarz fantastik türden kitaplara) şu yazın resmen "işte bu Riv, işte bu. daha deminden beri arayışların işte bunda son bulacak" dercesine önüme serdi. pekâlâ ben bu kitabı gördüm ya, napıyoruz? yarın gidiyoruz, ilk iş kitapçıdan bu kitabı alıp sayfaların arasına gömülüyoruz. evet, bunu yapacağım. çok eğlenceli bir yazı olmuş yalnız. teşekkür ederim. ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederiiim :)) Çok eğlenceli bir havayla devam ediyor kitapta en sevdiğim şey buydu. Yorumu merakla bekliyorum o zamann ^^

      Sil
  3. Bu kadar sevdiysen ben de bi bakiyim bakalım, hmm.. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de beğenmiyormuşsun üzülürüm ciddi ciddi :D

      Sil
  4. 40 kitaaaaap mıııııı? :O Hay bin kunduz :D Ne kadar da uzunmuş. Seriyi hiç duymamıştım bu arada. Enteresan bir konusu varmış :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de o bilgiyi edindiğim sıra çok şaşkındım :D Belki bir şans vermek istersen :) Delidolu tekrar basıyor kitapları ve şu an Delidolu tarafından 3 kitap basıldı 4. de yolda diye okudum en son :)

      Sil
  5. okuduğum sevdiğim bi yazar ama hangi kitaplarını okuduğumu hatırlamıyom ama bunu okumadım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neil Gaiman ile ortak çalışmaları bile var. Daha ne olsun! :D

      Sil
  6. Büyücü mü? seviyorum bu tarz kitapları ama bu hiç dikkatimi çekmemişti.
    Gölge ve kemik serisine bakmalısın ben çok sevmiştim. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gölge Kemik pek beni sarmadı açıkçası 3.kitabını almadım bile daha :D

      Sil
  7. Benimde elimde tam dediğin gibi can çekişen kitap var son 100 sayfa bakalım ya nasip :) süründü yaa ama çok heyecanlı yerdeyim aman neyse ne uzattım böyle…
    Disk dünya raks et!
    Zihinde saklambaç hihihi :)
    Duyan gelmiş kitaba hıımm…! Fena kitaba benzemiyor, anlatım şahane, teşekkürler ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzelim kitapların elde sürünmesi kadar acı bir şey var mı? :D
      Güzel bir seri olacak gibi ama bakalım :) Ben teşekkür ederim efenim :)

      Sil
  8. Merhaba ! Bir mim hazırladım ve sizi de mimledim :)) Umarım eğlenirsiniz :) İyi günler dilerim :))

    http://iremvekitaplar.blogspot.com.tr/2016/01/yaynevleri-mimi.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okudum mimi, çok eğlenceli olmuş aklına sağlık! :)
      En kısa zamanda yapacağım. :)

      Sil
  9. Kitabın ismi bile başlı başına ilgi çekici bence :D Ayrıca yazarın oluşturduğu dünyayı çok özgün buluyorum ben, kaplumbağa filan :D Henüz kitabı okumadım ama umarım okuma fırsatını en kısa zamanda bulabilirim :')

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 4. kitabın adı Mort, böyle bir seri sen düşün :D Fantastik seviyorsan kesinlikle seversin diye düşünüyorum, umarım fırsatın olur :)

      Sil
  10. Salam. Harry Potter havası var sanki kitabda. Adı çox diqqətimi çəkdi. qarışıq da gəldi dediyin kimi oxuduğum zaman, amma oxunacaqlar sırasına girdi ;) Bu arada bloguna xoş gəldim, artıq burdayam :D bloguma gözləyirəm ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz Harry Potter tarzı diyebiliriz ama daha eğlenceli bir kitap bence. :) Teşekkür ederim. :)

      Sil