21 Ekim 2016 Cuma

Çekiliş Kazanmak

Bu blogu açalı bir buçuk yıl oldu. İnstagram hesabımı açalı da neredeyse bir yıl olacak.
Ben de neredeyse bir yıldır birçok çekilişe katılıp da bir tane bile kazanamamış bir insan olarak -çünkü hepsini Kore Fenomeni götürdü :D- kazandığım ilk çekilişi mutlulukla sunuyorum. :D
Ay çok mutluyum! Hem de Gözde'nin (Okuyan Muggle) çekilişini kazanmış olduğum için daha bir mutluyum!


1984 alınacaklar listemin tepesinde, ancak her seferinde başka bir kitapla karşı karşıya kalıp da sepetimden silinen ne acıdır ki hep 1984 oldu. Demek ki ben bu çekilişi bekliyormuşum. (Palavra. :D)
Aslında yedek olarak kazandım ama olsun bugün yedek, yarın asil, daha umutluyum artık. :D
Şaka bir yana, Gözde'ye böyle harika bir kitabı kitaplığıma eklediği için çok teşekkür ediyorum. Siparişi İdefix'ten vermiş ve içine bir not da ekletmiş. Not falan hiç beklemiyordum, onu okuyunca daha da bir mutlu oldum. ^^ Bir çekiliş kazanmışım gibi değil de arkadaşımdan bir hediye almışım gibi hissediyorum. Blog alemi güzel bir yer.
Tekrar teşekkür ederim blogcanım, kitap arkadaşım!

14 Ekim 2016 Cuma

Kitap Yorumu: Kargalar Meclisi

Ben aslında Grisha Serisi'ni çok sevememiştim. Karakterlerle herhangi bir bağ kuramadım, bana kalırsa yazar tam olarak oturtamamıştı ve yine yazarın dili de fazla yüzeyseldi. Bunların aksine konu çok güzeldi ama o tek başına götürmek için yetmemişti.
Bu kitap konusunda çok endişeliydim çünkü anlayacağınız üzere benim asıl sorunum yazarın diliydi. Ama birkaç güvendiğim blogger beğeneceğimi söyleyince ve kitap da 9.90 indirimine girince alayım dedim. Tabi yine başlamaya cesaretim olmadı. Sonra Kore Fenomeni ile ortak kitaplar üzerinden bir etkinlik yürütelim dedik ve o listede bu kitap da vardı. O sayede okumuş oldum.


Peki ne düşündüm? Elbette daha erken okumadığım için kendime çok kızdım! Yazar kendini o kadar çok geliştirmiş ki gerçekten çok şaşırdım. Bir kere karakterler harikaydı, bir tane bile bu olmamış dediğim karakter olmadı. Olayın yine Grisha Dünyası'nda geçiyor olması çok güzeldi. Inej çok sevdiğim bir karakter oldu. Nina, gerçekten harikaydı. Jesper ve Wylan adeta neşesiydi kitabın. Ama beni benden alan iki karakter var ki; Kaz ve Matthias. Ahh, gerçekten karakterleri çok sevdim.
Bu kitabı Centilmen Piç Serisi'ne benzetenler olmuş ama ufak ayrıntılar dışında ben bir benzerlik kuramadım. Bayağı aynı falan diyen vardı ama hayır, dediğim gibi bazı ayrıntılar benziyordu.
İlk 100 sayfayı geçmekte biraz zorlandım ama o da bu aralar biraz okuma sıkıntısı çektiğimden kaynaklı oldu. Sonra zaten sürekli bir aksiyon içinde gitti olay. Bazı yerleri de yine sıkmadı değil ama bu tarz yerler fazla değil.


Yine heyecanı bozmamak açısından konudan bahsetmek istemiyorum. Ama bence kesinlikle alın ve okuyun. Grisha Serisi'ni okumanıza gerek yok, sadece dünya size biraz yabancı gelebilir ama ilerledikçe ona da alışırsınız. Ayrıca kitabın baskısı da mükemmel! Tavsiyemdir!

"...Dahası o, Hayalet'ti. Onun için geçerli tek kural yerçekimiydi ve bazı günler ona da meydan okuduğu olurdu."

"Inej bir müddet sessiz kaldı. Sonra Kaz, arkasında bir yerlerde onun sesini duydu. 'İnsanoğlu ihtiyaç duyana kadar Tanrılarla alay eder, Kaz.'"

"'Inej!' diye haykırdı Jesper sevinçle. 'Hayattasın!'
Inej hafif tebessüm etti. 'Herkes kadar işte.'
'İç bunaltıcı Suli bilgeliğinden bahsettiğine göre kendini daha iyi hissediyor olmalısın.'"

"Ne yapıyor?" diye sordu Matthias.
"Kadim bir Zemeni ayini gerçekleştiriyor," dedi Kaz.
"Cidden mi?"
"Hayır."

"Nina başını yavaşça salladı. 'Buz Sarayı, hatırladın mı? İmkansız görev? Postu deldirmek? Ketterdam'da seni bekleyen üç milyon kruge?'
Kaz gözlerini kırpıştırdı, bakışları berraklaştı. 'Dört milyon.'
'Bunun seni kendine getireceğini biliyordum.'"

"Meşhur Shulu bilimadamımızın neden Wylan'ın okul arkadaşlarından birine benzediğini yolda açıklarsınız."

Özgün konu ve güzel bir kurgu (%30): 5/5

Sürekleyici/Akıcı olma (%40): 4/5

Kitap bana hitap ediyor mu? (%10): 5/5

Çeviri ve baskı kalitesi (%5) : 5/5 

İsim/Kitap uyumu (%10): 4/5

Güzel Kapak (%5): 5/5

Puan: 4.5

12 Ekim 2016 Çarşamba

Kitap Yorumu: Kağıt Ev

Ben genel olarak epik-fantastik/bilim-kurgu okumayı daha çok seviyorum ama artık bu türler birbirini çok tekrarladığı için farkında olmadan bir nebze soğuduğumu fark ettim. Ben de farklı türleri araya katmaya başladım. İşte Carlos Maria Dominguez'in Kağıt Ev'i benim kurtarıcı kitaplarımdan biri oldu.


Kitapsever bir insan olarak, kitapsever bir insanın hayatına misafir olmak benim açımdan güzel bir deneyim oldu ve durup, acaba ileride ben de mi böyle olacağım, diye düşündüm.
Çünkü bu kitapta, kitaplara saplantılı bir adamın hayatının ufak bir kısmını okuyoruz. Hatta bu adamdaki kitap sevgisi oluyorsa bende ki ne oluyor diye kendimi sorguladığım da oldu. Yine de her şeyin tadında güzel olduğunu bir kere daha vurgulamakta fayda var zira kitabın sonu da beni bir miktar üzmüş olabilir. İçerisinde geçen farklı yazarlar ve eser isimleri çok merak uyandırıcıydı ve bu kitap sayesinde listeme birkaç kitap eklemeyi de ihmal etmedim. Yani kısaca ben çok beğendim.
Farklı bir şeyler okumak istediğinizde, sizi bu 89 sayfacık kitap kurtaracaktır eminim. Kesinlikle okuyun!

"Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur. Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana..."

"İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla."

Puanım: 5/5