Güzel başladı. Bu tarz konular ne kadar klasik olsa da insanı eğlendiriyor yalan değil. Ama bütün kitap doldurulmayı bekleyen boşluklarla doluydu. Öncelikle olay ne kadar Amerika'da geçiyor ve aslında İngilizce olan konuşmalar bize Türkçe aktarılıyor olsa da bu kitap Türkiye'de çıkıyor.
Bunu şöyle düşünün işte dublajlı bir film izliyoruz ve adam diyor 'Lanet olsun dostum! Sen lanet olası bir pisliksin!' Üzülerek söylüyorum ama bütün bir kitap boyunca bu histen kurtulamadım.
Ayrıca kitaptan ne beklerseniz oluyor. Merak yok yani. Okurken kesin şu olacak dedim oldu. Kesin şu da olur dedim oldu. Ama o olaylar bile sanki geçiştirilmişti.
Hastane sahnesinde ben bir üzüntü hissedemedim mesela. Yarım bırakmayı bile düşündüm bir ara.
Kısaca olaydan bahsedeyim. Martin bir iş adamı. Aynı zamanda karanlık bir adam. Türkiye'ye iş için geliyor ve birkaç talihsiz olay sonunda İlkim ile tanışıyor.
İlkim de zengin bir ailenin gözden uzak kızı. Son derece zeki, ayrıca son derece saf. Zaten ikisinin karşılaşmasına sebep olan da onun saflığı oluyor.
Sonrasında onların nasıl aşık olduğunu vs okuyoruz. Diyaloglarda kızın biyolojik terimlerle hakaret etmesi çok eğlenceliydi ama bazı yerlerde o da abartı geldi bana.
Bir de Martin'in ruhu Türk bence. Ayrıca adamın karanlık pek bir şeyini de göremedik. Aslında görebilirdik. Aslında yazar göstermiş de. Ama benim için boşluklarla dolu birkaç sahne de bunlardı zaten.
Bir de Martin'in ruhu Türk bence. Ayrıca adamın karanlık pek bir şeyini de göremedik. Aslında görebilirdik. Aslında yazar göstermiş de. Ama benim için boşluklarla dolu birkaç sahne de bunlardı zaten.
Asude'nin tarihi romantik kitapları gerçekten iyi. Ama bu kitap için ben aynısını diyemiyorum.
Bir şans vermek isterseniz okuyun, keyifli okumalar. :)
Bir şans vermek isterseniz okuyun, keyifli okumalar. :)
Puan: 2
Bu kitabi iki sene kadar once okudum diye hatirliyorum ve Asude'nin papucumun ajani ve gul ve avci kitaplarinin yaninda cok sönük bulmustum. Hem de o kadar iyi iki kitabin ardindan daha guzel olmasi gerekirken bu kitabin boyle olmasi beni sasirtmisti. Ayrica soyledigin gibi o kizin Turkce tum terimleri hic degistirmeden soylemesi garipti. Ayrica kizin nasil o kadar iyi Ingilizce konustugunu kitapta yazar belli etmemisti diye hatirliyorum. Orasi da kafami karistirmisti. Kisacasi yorumuna katiliyorum :)
YanıtlaSilYa kız zaten zengin ve zeki. İngilizcesinin iyi olması tuhaf değildi aslında :) Ama gerçekten bu kitap çooook sönük kalmış. Yorum için teşekkürler! :)
SilYaa ben bu kitaba 7 puan vermişim ama yazıda da senin rahatsiz oldugun yerleri belirtmisim :D bi de daha çıtı pıtı genç biriydim demek ki -iki sene oncesi oluyor- ondan beğenmişim :D simdi aklima gelince pek de begenilecek bir kitap degil gibi geliyor.. ama ben bundan once fma-anlasma kitabini okumuştum.. evlerden ırak :P onu begenmeyince bu üstüne ilacimsi gibi geldiyse demek ki :S ama bizimkiler bu chick-lit işini yapamadılar pek :/ bizim aile yapisina gitmedi :D
YanıtlaSilAy 7 mi gördüm orada? :O :D 2 yılda ne oldun kız, çıtı pıtı demiş yaaa ahaha :D
Silİnsan okudukça bir ufku genişliyor ama katılıyorum. Bizde chick-litin atası kim olacak merak ediyorum :D
ya şu vedpetçiler tarz değiştirmiycek mi yaaa :)
YanıtlaSilDimi ya, özgün hikaye sayısı 10u geçmez :/
SilAsude'nin hiçbir kitabını okumadım şu ana kadar. Ancak konu itibariyle belli dönemlerden sonra ölümsüz aşkların bu şekilde klişe doğması beni hiç tatmin etmiyor. Bana bir şeyde katmıyor. Çünkü birçok kitapta, dizi de bu konuları görünce mutlu olmuyoruz, ayrıca özgünlükten de uzaklaştırıyor eserleri :(
YanıtlaSilKonudan ziyade aslında nasıl işlendiği de önemlidir. Konunun açığı kapanamamış ne yazık ki. Gül ve Avcı okuyabilirsin Asude okumak istersen ama. :)
SilKitap okumayı çok seven bir insanım ama söyle bir huyum vardır kitabın adı benim için önce dikkat çeker. Kitabi raflarda sık sık gördüm ama bir kere bile elime almisligim yoktur çünkü adında bile beni rahatsız eden bir durum var.
YanıtlaSilİsim de önemli ama sizin kadar dikkat etmiyorum ben, kapak benim için sizde olan durumla aynı :))
Sil